Konuşacakları, paylaşacakları o kadar çok şey var ki… O kadar uzun zaman hasret kaldılar ki birbirlerine… Onları merak eden gözlerden uzakta, hiç kimseyi düşünmeden aşklarını yaşıyorlar.
ربما يريد أن، هناك الكثير لتقاسم... كنت المتعطشة لفترة طويلة أن لبعضها البعض. أولئك الذين تقلق بشأن لهم من البصر، وأنهم يعيشون حبهم دون التفكير في أي شخص.